25 Mart 2019 Pazartesi

Çiği börek

Çiği börek

Çiğbörek, kıyma, soğan ve baharat karışımının açılmış yufkaya konulup yağda kızartılmasıyla yapılan geleneksel bir Kırım Tatar yemeğidir.
Çiğ börek veya özel isim olarak Çiğ börek, Kırım Tatarları arasında adı birleşik olarak: Şırbörek, Şuberek, Çiberek, Çuberek, Çiborek şeklinde adlandırılır. Bu börekTürkiye'nin yerli halkı tarafından Türkiye Türkçesi'nde adlandırılırken yanlış bir anlam kazanarak çiğ börek olmuştur, bu yemek Çiğ Köfte gibi çiğ et ihtiva etmez, ancak et böreğe (içli köfte gibi birçok Anadolu yemeğinin tersine) pişirilmeden konur.
Böreğin adı konusunda çeşitli görüşler vardır. Bir görüş "şırbörek" adının pişerken çıkan kızarma sesinden geldiğini öne sürerken, diğer bir görüş de Kıpçak lehçesindeki lezzetli anlamındaki "çi"den geldiğini öne sürer.

Tarifi

Malzemeler: 1 kg un, 2,5 bardak kadar su, yeterince tuz, yarım kilo kıyma, normal büyüklükte iki veya üç soğan, bir tatlı kaşığı karabiber, kızartma icin yağ.
İç Hazırlanışı: Kıyma, rendelenmiş soğan, karabiber ve yeterince su ile koyu bir macun kıvamı alana kadar karıştırılır. Hamurun Hazırlanması: Un, su ve tuz karıştırılıp hamur yoğrulur. Hamur kolay açılabilecek bir halde olmalıdır "kulak memesi" denilen yumuşaklık gibi ve dinlenmeye bırakılır. Yarım saat kadar sonra Hamurdan istenilen büyüklükte [örneğin Limon iriliğinde] parçalar kesilir. Her parça yufka halinde fakat yufkadan kalın olarak oklava ile açılır. Hazırlanan kıymadan yufkanın içine bir-iki yemek kasığı kadar açılan daire seklindeki hamurun bir yarısına kenarlarda bir parmak kadar boşluk bırakılarak yayılır. Yufkalar ikiye katlanıp bir küçük tabağın kenarı ile veya bir yufka Ruleti yardımıyla yarım daire seklinde kesilir ve yapıştırılarak kapatılmış olur. Bu hazırlanan Çiğbörekler ikisi bir arada olarak önceden kızdırılmış yağda kızartılır. Hazırlanan çiğbörekleri fazla bekletmeden kızartmak gerekir, uzun zaman beklenirse içine konan Kıymanın sululuğu hamurun epeyce yumuşamasına yol acar ve alıp tavaya koymak zorlaşır ve çiğböreklerin sekilerli bozulabilir. Çiğbörekleri açarken büyüklüklerinin kızartmada kullanılacak tavanın büyüklüğüne uygun olmasına dikkat edilmelidir. Çiğböreğin içinin sulu (sorpalı) kalması ve içinin yarılarak yağ içmemesi istenir.
Çiğbörek ayran veya çay ile sunulur.
Geleneksel olarak, çiğbörek şöyün kazan denen yarımküre şeklindeki ince dökme kazanlarda kızartılır.

24 Mart 2019 Pazar

Leydi Godiva


Leydi Godiva goblen ve 
öyküsü 


11. yüzyil Ingiltere'si...Coventry halki,Lord Leofrei'nin koydugu vergiler altinda ezilmekte,gece gündüz çalismalarina ragmen,tüm kazançlari vergiye gittigi için yokluk ve sefalet içinde yaşamaktadirlar.
Lord'un güzeller güzeli eşi Leydi Godivo, halkin bu durumuna üzülmekte, bu konuda sık sık esiyle tartismakta, sonuç alamayinca da yalvarmaktadir. Lord Leofrie esinin bu bitip tükenmeyen israrlari karsisinda büyük bir öfkeye kapilarak, :Madem ki bu kadar bu kadar istiyorsun vergileri kaldirmami, bir kosulum var;Anadan dogma çirilçiplak kalacaksin ve bir ata binerek kenti bir bastan bir basa dolasacaksin:der. Lord esinin bu kosulu asla yerine getiremiyecegine inanmaktadir. Böylece hem ondan intikam alacak hem de bitip tükenmez israrlarina son verecektir.Ne yazikki Lord, esini yeteri kadar tanimamistir. ;Tamam;der Leydi ;Teklifini kabul ediyorum,ama sen de sözünde duracak, vergileri kaldiracaksin;
Bu tartismanin sonucunu tarih kitaplari söyle yazar:Leydi Godiva,çirilçiplak bindigi atiyla tüm kenti dolasti:
Ya Coventry halki, bu inanilmaz,sok edici,ülkeyi sarsacak olay karsiasinda ne yapti dersiniz?Kentin insanlari is yerlerini kapattilar,sokakta dolasmayi biraktilar,kendilerini evlerine kapadilar ve evlerinin pencerelerinin kepenklerini kapadilar. Içlerinden bir teki bile bu çok özel görünümdeki Leydi Godiva'yabakmadi.Böylece çok sevdikleri leydilerine karsi saygilarini göstermiş oldular.
Bir çok kimseye bu olay hayal ürünü gibi gelse de tarih kitaplari, bunun gerçek oldugunu yazar.Leydi Godiva'nin at üzerinde kenti dolasmasi bir çok ressama da esin kaynagi olmustur.


Ahmet MARANKİ Zayıflamak İçin Soğan Suyu Kürü

Soğan Suyu Kürü ile ilgili görsel sonucu

Ahmet MARANKİ Zayıflamak İçin Soğan Suyu Kürü


Prof. Dr. Ahmet Maranki, zayıflamak için soğan suyu kürü öneriyor. Özellikler diyebetliler( şeker hastaları) için ve kilo fazlası olanlar için faydalı Maranki soğan kürü tarifi:
Maranki Soğan Kürü Nasıl Yapılır?
1 adet kuru soğan, kabuğuyla ve kökleriyle birlikte güzelce yıkanır. 
Sonra sirkeli suda bekletilir. 
1 bardak kadar suda 3 taşım kaynatın. 
Maranki Soğan Kürü yapılışı sırasında dikkat etmeniz gereken şey, soğanın kabuğunu soymayın ve soğanın köklerini püsküllerini kesmeyin. Bu soğan suyu kürü hiçbir yan etkisi olmadığı için büyük küçük herkes tarafından içilebilir. 
Maranki soğan kürü, kandaki şeker oranını dengeler, fazla kilosu olanlara faydalıdır. Bir bardak soğan suyunun içine çeyrek limon suyu sıkılarak da içilebilir.

Soğan SUYU KÜRÜ : 
Soğan, çok besleyicidir , doğal bir antibiyotiktir. Ayrıca, soğan suyu iyi bir idrar söktürücüdür… Soğan suyunun zayıflamaya yardımcı olduğu ise pek bilinen bir şey değil. Zayıflamayı sağlayan, soğanın idrar söktürücü olması. Zayıflamak isteyenler için soğan suyu daha doğrusu soğan çorbası ile zayıflama tarifi ise şöyle:
Soğan Suyu Kürü İçin GEREKLİ MALZEMELER :* 6 adet soğan,
* yarımşar kilodan iki çeşit sebze

* yağsız et suyu
* Limon, baharat
Soğan Suyu Çorbasının HAZIRLANIŞI nasıldır?Bütün malzemeleri çorba şeklinde pişirin. Soğan çorbası yapılırken kesinlikleYAĞ kullanmayın.
SOĞAN ÇORBASI DİYETİNİN UYGULAMA ŞEKLİ 
Sabah: 50 gr. beyaz peynir, çay (şekersiz)
1. gün öğle-akşam: Sınırsız meyve + soğan suyu çorbası
2. gün öğle-akşam: Sınırsız et + soğan suyu çorbası
3. gün öğle-akşam: Pirinç lapası, meyve (muz, üzüm hariç) +soğan suyu çorbası

Sarı kız Goblen


Sarı kızın efsanesi........ 

Sarıkız, Çanakkale iline bağlı Ayvacığın bir köyünde ailesi ile yaşarken,küçük yaşta annesi vefat eder. Babası sarıkıza “biliyorsun anneni çok severdim, burada çok hatırası var, anneni unutmam zor oluyor. Buradan göçelim" der ve Kazdağlarının eteğindeki Güre köyünün yakınlarındaki Kavurmacılar köyüne gelerek yerleşirler. Burada çobanlık yaparak geçimlerini temin ederler. Köyde çok sevilirler. Köyün yaşlıları, gençleri sarıkızın babasına akıl danışırlar. Köylüler onun ermiş olduğunu düşünürler. Aradan yıllar geçer Sarıkız büyür güzel bir kız olur. Babası da yaşlanır. Aklında hep hacca gitme fikri vardır. Hacca gidebilmek için namazında niyazında sürekli Allah’a yalvarır. Sarıkız babasının bu isteğini yerine getirmesi için onu teşvik eder. Babasına artık büyüdüğünü kendisine bakabileceğini, daha fazla yaşlanmadan hacca gitmesi gerektiğini söyler. Babası kızını komşusuna emanet eder, hacca gider. O zamanlar hacca gitmek şimdiki gibi değil, belki altı ay, belki de daha fazla, yaya gidiliyor. 
Babası hacca gittikten sonra, köyün delikanlıları, Sarıkıza talip olurlar. Sarıkız hiçbirine yüz vermez. Onlarda dedikodu yayarak Sarıkıza iftira ederler.

Baba hacdan dönünce kimse yüzüne bakmaz, selamını almazlar. Sarıkızı teslim ettiği komşusuna bunun sebebini sorduğunda, Sarıkızın kötü yola düştüğünü söyler. Baba günlerce düşünür. Adet olan hac hayrını da yapamaz. Köyde yaşayabilmesi için namusunu temizlemesi gerekmektedir. Fakat çok sevdiği kızını öldürmeye kıyamaz. Yanına aldığı birkaç kazla, kızını, kazdağının zirvesine götürüp oraya bırakır. Orada yabani hayvanlara yem olacağını düşünür.

 Aradan yıllar geçer. Bayramiç tarafından gelen yolcuların dağda yollarını kaybettiklerinde, darda kaldıklarında kendilerine sarı bir kızın yol gösterdiğini, yardım ettiğini söylerler. Kazlarının olduğunu, hatta bunların bir gün Bayramiç ovasına inerek çiftçilerin mahsülüne zarar verdiğini, köylülerin bu durumu sarıkıza söylemeleri üzerine, Sarıkızın eteğine doldurduğu taşları saçarak, bir avlu oluşturduğunu, kazlarında artık aşağılara inmediğini söylerler. Kaz avlusu diye anılan bu alanın duvar kalıntıları günümüzde bile gözükmektedir. 

Bu hikayeleri dinleyen baba, bunun Sarıkız olabileceğini düşünür. Dağın yolunu tutar, zirveye vardığında, duvarlarla çevrili kazların bulunduğu bir alanla karşılaşır. Kızını bugün sarıkız tepe diye anılan yerde bulur. Sarıkız, babasını gördüğüne sevinir. Ona saygı gösterir, hürmet eder. Babası namaz kılmak için abdest almak ister. Sarıkız, abdest alması için babasının eline su döker. Babası suyun tuzlu olduğunu söyler. Sarıkız aceleden yanlışlıkla denizden aldığını söyler ve testisini vadilere doğru uzatır. Yeni doldurduğu suyu babasının eline döker. Babası buz gibi tatlı suyu tadınca kızının erdiğini anlar. O sırada siyah kara bir bulut gökyüzünü kaplar, Sarıkız kaybolur. Babası kızının erdiğine, sırrının açığa çıkması nedeniylede kaybolduğuna kanaat getirir. Kızına iftira edildiğini anlar ve köylülere beddua eder. Bugün Kavurmacılar köyünde yaşayan kimse kalmamış, muhtar, köy mührünü, yaşayan kimse kalmadığı için Kaymakamlığa teslim etmiş ve köyün adı kütükten silinmiştir. Sarıkızın babası üzüntü ile tepelerde dolaşırken bugün Baba tepe denilen yerde ölür. Yöre halkı Sarıkıza ve babasına dağın yassı taşlarını üst üste koyarak mezar yaparlar. Sarıkızın mezarının olduğu tepeye Sarıkız tepe, Babasının bulunduğu tepeye Baba tepe derler. Yöre halkı her yıl ağustos ayında Sarıkızı ve babasını anmak için buralara çıkarlar...

23 Mart 2019 Cumartesi

Goblen 1/1,1/4 nasıl işlenir?

 Goblen, 

Türkiye’de çarpı işi olarak bilinen el sanatının (kanaviçe ve etamin) , yarım çarpı işi olarak uygulananı da baskılı. Türkiye’de de özellikle Baskılı markaların hakimiyeti olduğu için “goblen” olarak geçen el sanatının değişik dikiş türleri olmasına rağmen işleme açısından temelde kanaviçe veya etaminden hiçbir farkı yoktur.   Goblen için, Türkiye’de genelde baskılı goblen bilinir .


- Goblen işi, yarım çarpı biçiminde hep aynı yönde (sağdan sola veya soldan sağa) ilmek atılarak yapılır. İşlenen şemalı goblen modelleri  üstten verev, alttan da verev baskılıda ise alttan  düz atım ile işlenmelidir. Goblen nasıl işlenir?Son kare kumaşın arka bölümüne aittir. 

2-İster elde ister kasnakta yapılsın; ipliğin parlak ve pürüzsüz görünmesi için desenin üst kısmından başlayarak alt kısmına doğru inilmesi doğru olacaktır. Bu sayede işlenmiş alan, kirlenmeden tamamlanacaktır. Fonu işlenmeyen modellerde (kolay saymak için işaretleri bulunmayan kumaşlarda) , herhangi bir kaymaya mahal vermemek için, şemanın orta bölgesi kumaşın orta bölgesine işlenerek çalışmaya başlanmalıdır. 

3-Her zaman için önerimiz; daha düzgün işleme, aynı zamanda işlerken kolaylık olması açısından, kasnak kullanılmasıdır. 

4-İşe başlarken düğüm yapılmamalı, arkadan daha önce işlenmiş kısımların altından yürütülerek bitirilmelidir. 

5-Aynı renkte işlenecek yerleri bitirdikten sonra diğer renklere devam ederken birkaç iğne ile de çalışabilirsiniz. 

6-Şemalı goblenlerde işleme, mouline tabir edilen katlara ayrılabilir altı katlı ipliğin yalnızca iki katı ile; baskılı goblenlerde ise moulinenin altı katı ile (katlara ayrılmadan, olduğu gibi) yapılır.

 7- İşleme, kitlerimizin içindeki iğneyle veya yeterince büyük delikli, yuvarlak uçlu başka bir iğneyle (etamin iğnesi) yapılmalıdır. 


8-Şemalarımız 1:4 ya da 1:1 oranlarında olup bunlar her kitin içerisinde ayrıca belirtilmektedir. 1:1 oranlarda şemada görülen her kare, kumaşa aynen nakledilir, 1:4 oranlarda ise şemada görülen her bir kare için kumaşa, ikisi üstte ikisi altta olmak üzere (2×2′lik ölçülerde daha büyük bir kare oluşturacak) dört yarım çarpı atılır. 

9-Büyük şemalar birkaç parçaya bölünmüştür, sayfaların köşelerinde sayfasının numaralarına dikket edilmelidir..  

10- Kumaşın çözülmesini önlemek için kenarlarını önceden düğümlemeniz (sürfile) tavsiye edilir. Bu amaçla ayrıca yapışkan bant da kullanılır, ancak, işleme sırasında yapışkanların banttan taşıp kumaşı kirletmemesi için kaliteli bir bant kullanmalısınız. 


11-Goblen hazır olduğunda ılık su ve sabunla yıkanması, nemliyken ters tarafından ütü yapılması tavsiye edilir. Goblen tablonuzun ilk günkü güzelliğini koruması için deterjan kullanmayınız. 

12- Goblen işlemeye başlamadan önce mutlaka ellerinizi sabunla yıkamalısınız. Gobleninizi işleme süresi boyunca da kirlenmemesi için korumalısınız, küçük kasnakta gerili ya da kasnağa takılmamış katlanabilir haldeki goblenler, işlenmedikleri zamanlarda katlanarak bir kutu veya poşet içinde muhafaza edilmeli, ayaklı kasnaklara gerilmiş goblenler ise işlenmedikleri zamanlarda üzerlerine hafif bir örtü örtülerek tozdan korunmalıdır. 

1:1 ve 1:4 İŞLEME NE DEMEKTİR? 

1:1 teknikle işlenen goblenlerde şemada görünen her kare kumaşa aynen nakledilir. 1:1 teknikle hazırlanmış goblenlerde ise, şemada görülen her bir kare için kumaşa ikisi üstte ikisi altta ( 2×2′lik ölçülerde daha büyük bir kare oluşturacak şekilde ) olmak üzere toplam 4 dikiş atılır. goblen nasıl işlenir? 1:1 ve 1:4 

GOBLEN İLE ETAMİNİN FARKI NEDİR? Teknik açıdan etamin ve kaneviçenin çarpı işi, goblenin ise yarım çarpı işi olması dolayısıyla hiç bir fark olmadığını söyleyebiliriz. Fark sadece goblen çok daha ince ve detaylı bir iş olduğu için etamindeki gibi sembolize edilmiş objelerin değil (genellikle Türkiye’de yapılan el işlerinde Osmanlı ve Selçuklu’nun da etkisiyle çiçek, kuş, akrep ve benzeri motifler kullanılır) tablo denilebilecek düzeyde ayrıntılı biçimde verilmiş manzara, portre, hayvan resimleri gibi konuların 

Lavanta aroması ,Goblen,Kanaviçe-ücretsiz şema

Галерия Бродерия

Galeria Broderia dergisinden  






Baharı müjdeleyen kuşlar - ücretsiz goblen şema



Baharı müjdeleyen kuşlar..
14,16ct'ye çarpı , 22ctye 1:1 veya 1:4 işleyebilirsiniz.
Kolay gelsin!