12 Mayıs 2019 Pazar

15 dakikada Tiramisu



15 dakikada tiramisu hazırlamak artık mümkün sizler için hazırlamış olduğumuz bu tarif ile hem lezzete hem de damak tadına ulaşacaksınız. Hep birlikte bu tarifi hazırlamak için tek yapmanız gereken bizleri izlemek olacaktır.

Malzemeler;

  • 1 paket hazır kek (iki katlı pasta tabanı)
  • 1 su bardağı sıcak su
  • 1 yemek kaşığı granül kahve
  • 1 tatlı kaşığıtoz şeker

Krema için;

  • 200 gram labne peyniri
  • 2 su bardağı süt
  • 5 yemek kaşığı toz şeker
  • 3 yemek kaşığı un
  • 1 adet yumurta sarısı

Üzeri için;

  • 2 yemek kaşığı kakao

Yapılışı;

  •  2 su bardağı süt, 5 yemek kaşığı toz şeker, 3 yemek kaşığı un ve 1 adet  yumurta sarısını bir kapta sürekli olarak karıştırılır. Ocakta muhallebi kıvamına gelene kadar karıştırılır ve pişirilir.
  • Bu kıvam soğumaya bırakıldıktan sonra kek tabanını ıslatmak için 1 su bardağına 1 yemek kaşığı kakao ve 1 tatlı kaşığı şeker ilave edilerek ıslatılır.
  • Pişirilmeye bırakılan krema soğuduktan sonra bu karışıma 200 gram labne peyniri eklenir ve mikser yardımı ile karıştırılır.
  • Pasta dilimini ıslatın ve üzerine kremalı karışımın yarısını dökünüz nedeni ise 2 kat olacağı içindir.
  • Son olarak da pastanın en üstüne çilek ve kakao ekleyerek 1-2 saat soğumaya bırakınız.

11 Mayıs 2019 Cumartesi

LEONARDO DA VİNCİ-SON AKŞAM YEMEĞİ


LEONARDO DA VİNCİ-SON AKŞAM YEMEĞİ
Son Akşam Yemeği, Rönesans ressamlarınca çokca işlenen bir konu olmuştur. Bu eserlerin içinde en bilineni Leonardo da Vinci'nin yaptığı resimdir. Resim, Santa Maria Della Grozia Manastırı'nın yemekhanesindedir. İsa ve havarileri akşam yemeği yemektedir. İsa tam ortada oturmaktadır. Diğer figürler üçlü kompozisyonlarla iki yanına sıralanmışlardır. Bu resimde Leonardo, İsa'nın içlerinden birinin kendisine ihanet edeceğini söylediği anda kişilerin yüzündeki dramatik ifadeyi çok iyi yansıtmıştır. İsa'nın arkasındaki pencereden içeri süzülen bir ışık, dikkati İsa'ya çekmektedir.Leonardo Da Vinci'nin “Mona Lisa”dan sonraki en ünlü eseri olan “Son Yemek ya da Son Akşam Yemeği”, 15. yüzyılda (tahmini 1495–1498 yılları arası), Duke Lodovico Sforza'nın isteği üzerine yapılan fresktir. “Altın Oran”ın başarıyla kullanıldığı bir eserdir. Bu fresk, o hayattayken tahrip olmaya başlamıştır ve günümüze kadar da onarılmıştır; ama yanlış müdahaleler de eserin bozulmasını hızlandırmıştır. Bu kadarla anlatılmaması gereken bu şaheser de, “Mona Lisa”dan farksız değildir. Leonardo, bu muhteşem resme başladığında gücünün doruğundaydı.O dönemde Milano dışında bile tanınıyor ve belki de yaşayan en büyük İtalyan sanatçı olarak biliniyordu.Sıradışı üslubu açısından Leonardo, "Son Akşam Yemeği" ile gelenekleri yıkan bir başyapıt üretti. Bu tabloyu Leonardo, yeni bir tarzda, kendi buluşu olarak hazırladığı boyalarla resmetmiştir. Ve ne yazık ki; solmaya, kabarmaya ve dökülüp bozulmaya başlamıştır. Ancak yine de ressam Rafael, bu tabloyu tamamen bozulmadan, kopya etmiş ve böylece onu unutulmaktan kurtarmıştır.Leonardo'nun eserlerini ve özellikle "Gizli­Son Akşam Yemeği: La Çena" adını verdiği en büyük eserini tanımada, onun bu duyguları, birer ipucu olarak anılabilir. Ve belki bu nedenle duygu ve düşüncelerini açıklamak için "Gizli­Son Akşam Yemeği" tablosuna, İsa'yı ön planda resmetmiştir. Ve yine bunun içindir ki, dehasının bütün olanaklarını kullanarak bu tabloyu yaratmıştır.Leonardo'nun resim sanatındaki büyüklüğünü anlamak için her şeyden önce, iki şey üzerinde, evvelâ kompozisyon üzerinde, sonra ışık ve gölge üzerinde durmak lâzımdır. Onun en büyük kompozisyonu Cenacolo (Son Akşam Yemeği) olduğu için bu eserdeki üstünlüğünü belirtmek yeter.Rönesans'la birlikte çizgisellik, yüzeysel üslup anlaşılırlık ve çokluk resimde işlenmiştir. Çizgisel üslup cisimler ve uzayla uğraşır ve üçboyutluluk izlenimi vermek için ışık ve gölgeyi kullanır. Ama çizgi kesin bir sınır olarak üstün, ya da hiç değilse onlara eşit bir yer alır. Rönesans'ta bütün elemanlar tek tek ele alınıp işlenmiştir. Parçalar tek başına ve bütüne karşı sorumludurlar. Leonardo haklı olarak ışık-gölge karşıtlığının babası sayılır ve özellikle onun “Son Akşam Yemeği” Yeniçağ sanatında ilk defa olarak ışık-gölgenin kompozisyon etkenleri olarak büyük çapta kullanıldığı ilk resim olmuştur.Leonardo Da Vinci ilk kez Sfumato (boyalı yüzeyler arasında yumuşak geçiş) kullanılmıştır. Rönesans'ta kapalı üslupla birlikte her şey dengelidir ve geometrik orantı vardır. “16. Yüzyılda resmin kısımları bir merkezi eksen etrafından düzenlenmektedir, ya da eğer bu yoksa, tablonun iki yarısı arasında tam bir denge gözetilmektedir. Örneğin Leonardo'nun İsa'nın son akşam yemeğinde, bir orta figürün ötekilerden ayrılması ve yan grupların dengeli olarak ele alınmasıyla simetrik form gerçekleşmiştir.”
Son Akşam Yemeği Tablosu ve Sembolizm

Son Akşam Yemeği'nde İsa ve Havarileri Kutsal Kase'den şarap içiyorlar ve ekmek yiyorlardı. Ancak resimde kâse ve şaraplı ekmek görülmemesi Hıristiyan dünyasında yıllardır tartışma konusu olmuştur.
Resmin kurgusu büyük bir anakronizm sorununu içinde barındırır. Yaşadığı tarih itibarı ile Hz. İsa ve havarilerinin masada oturarak yemek yemeleri mümkün değildir. Masa etrafına konulan sandalyeler ve bu düzenekte yemek yeme çok sonraki zamanlarda yerleşmiş bir gelenektir.Da Vinci'nin şifresi kitabına göre Hz. İsa'nın solundaki kadın, Magdalalı Meryem'dir ve kalça kısımlarından birleşmişlerdir ikisinin arasında kocaman bir V yani paganların KADIN sembolü bulunmaktadır ve giysileri de birbirlerinin simetrisidir. Ayrıca oluşan v şekli, kutsal kaseyi tanımlamaktadır. Yani kutsal kase, v şeklindeydi. Kitaba göre Hz. İsa'nın Magdalalı Meryem'den çocuğu olmuştur. Yine kitaba göre Magdalalı Meryem, Hz. İsa'nın sağ diğer tarafına geçtiğinde kocaman bir ters V, yani paganların ERKEK sembolü ortaya çıkmaktadır. Yine Dan Brown'un iddiasına göre Leonardo Da Vinci bu yüzden 'İsa'nın Son Akşam Yemeği" tablosunda Magdelena (Mecdelli Meryem)'yı simgelemek için M harfine yer vermiştir.


8 Mayıs 2019 Çarşamba

İftar menüsü

Ramazan ayında en çok araştırılan konulardan biri de iftar menüleri... Orucunuzu lezzetli bir iftar menüsüyle açmak istiyorsanız sizlere bir çorba, bir ana yemek ve bir tatlı tarifi hazırladık! İşte leziz mi leziz iftar menüleri...


KÖFTELİ ÇORBA MALZEMELER
1 çay bardağı ayçiçek yağı
1 adet kuru soğan
6 su bardağı sıcak su
Arzuya göre 1 su bardağı erişte
Arzuya göre 1 bardak haşlanmış nohut
1 çay kaşığı tuz
KÖFTESİ İÇİN 
1 yemek kaşığı un
300 gram kıyma
3 yemek kaşığı pirinç 
1 çay kaşığı pul biber
Yarım çay kaşığı tuz
Yarım çay kaşığı karabiber
TERBİYESİ İÇİN
1 adet yumurta
4 yemek kaşığı yoğurt
2 yemek kaşığı un
SOSU İÇİN 
1 yemek kaşığı tereyağı
1 çay kaşığı toz kırmızı biber
1 tatlı kaşığı kuru nane
KÖFTELİ ÇORBA NASIL YAPILIR?
Kıymayı derin bir karıştırma kabına alın. Pirinç, pul biber, tuz ve karabiber ekleyerek yoğurun. Ellerinizi hafifçe ıslattıktan sonra köfte harcından misket büyüklüğünde parçalar kopartın. Avuç içinizde yuvarlayarak köfte şeklini verin. Unu geniş bir tepsiye alın. Hazırladığınız köfteleri ekleyip tepsiyi sallayarak dış yüzeylerinin unlanmasını sağlayın.
Çorba hazırlığı için; kuru soğanı küçük küpler halinde doğrayın. Ay çiçek yağını derin bir tencerede kızdırın. Kuru soğanları hafif bir renk alana kadar yaklaşık 3-4 dakika kavurun. Sıcak suyu tencereye aktarıp kaynamaya bırakın. Kaynar suya unlanmış köfteleri atıp 4-5 dakika kadar orta ateşte pişirin. Erişteyi ekleyip açılana kadar pişirme işlemini sürdürün. 
Çorbanın terbiyesi için; yumurta, yoğurt ve unu küçük bir kapta çırpıcı yardımıyla karıştırın. Kaynamakta olan çorba suyundan azar azar ekleyip hızlıca karıştırın. Ilıştırdığınız terbiye karışımını çorba tenceresine azar azar ekleyin, hızlıca karıştırın. Kısık ateşte pişirme işlemini sürdürün. En son da nohutları ekleyin. Küçük bir sos tavasında tereyağını eritin. Toz kırmızı biberi ve naneyi ekleyip kokusu çıktıktan sonra ocaktan alın. Koyulaşıp kıvam alan çorbaya, hazırladığınız yağlı sosu ekleyip karıştırdıktan sonra sıcağı sıcağına sevdiklerinizle paylaşın.



PEYNİRLİ BÖREK MALZEMELER
1 kilo yufka
1 yemek tabağı dolusu peynir 
5-6 dal maydanoz
Pul biber
İÇİ VE ÜZERİ İÇİN
Yarım çay bardağı süt
1 kaşık sıvı yağ
1 kaşık yoğurt
1 yumurta sarısı

PEYNİRLİ BÖREK  NASIL YAPILIR ? 
Öncelikle böreğin iç harcını hazırlayın. Peyniri ve ince ince kıydığınız maydanozu karıştırın. Arzu ettiğiniz kadar pul biber ekleyin ancak iç harcın rengini boyamamak için malzemeleri çok karıştırmayın. 1 kaşık sıvı yağ, süt ve yoğurdu bir kasede çırpın (Yumurtayı sonra ekleyeceğiz).
Tezgahta peynirli iç harç, yoğurtlu sütlü karışım ve yufkaları yan yana koyun. Böreği pişirmek istediğiniz tepsiyi yağlayın. Önce iki kat gelecek şekilde yufkaları yerleştirin. Hazır yufkalarınızı tepsi büyüklüğünüze ayarlayacak şekilde ve dağınık olarak tepsiye dizin.
Önce sütlü yoğurtlu karışımından kaşık yardımı ile yufkaya dökün ardından iç malzemeden yufkanın her yerine eşit olacak şekilde koyun. Ardından yine iki kat yufka serin. Bu işlemi yufka bitene kadar sürdürün. En son kat yufkayı da dizdikten sonra yoğurtlu süt karışımdan kalanın içine yumurta sarısı ekleyin, çırpın ve böreğin en üst katına iyice sürün. 200 derecelik fırında altı ve üstü kızarana kadar pişirin. Kare şekilde dilimleyerek servis edebilirsiniz. 



KUPTA TİRAMİSU MALZEMELER
1,5 paket kedi dili bisküvi
2 yemek kaşığı granül kahve
2 su bardağı su
3 yemek kaşığı kakao
KREMASI İÇİN
3 adet yumurta
1 su bardağı toz şeker
Yarım paket krema
2 paket labne peyniri
KUPTA TİRAMİSU NASIL YAPILIR?
Yumurtanın akı ile sarılarını ayırın. Yumurta sarılarına sırasıyla toz şeker, krema, labne peyniri ekleyip iyice çırpın. Diğer taraftan yumurta akına yavaşça toz şeker ekleyip köpük haline gelene kadar çırpın. Yumurta akını yumurta sarılı karışıma ekleyip söndürmeden yavaşça karıştırın. Granül kahveye 2 bardak su ekleyip karıştırın. Kedi dili bisküvileri kahve karışımına batırıp kuplara yerleştirin üzerine kremanızı dökün. En son kakao serpiştirin. Afiyet olsun.